
İş için çıktığım Antalya Seyahatimden cumartesi günü döndüm ve tavsiye üzerine Ataşehir’deki Nazahat Gökyiğit Botanik Parkı’nı keşfetmeye gittim 🙂 Bir de piknik / kahvaltı 🙂
Kesinlikle benim gibi doğa aşığı biri için karşı konulmaz derecede çekici bir plan oldu bu!

Sonbaharın son günlerini yaşadığımız bu ılık günlerde yeşilin her tonunu ve kuru yaprakların güzelliğini; hazalı görebileceğiniz bir yer burası….






Şans getiren YONCA ya da bakın hele:) Ne kadar da asil…



Kelebekler… Mor çiçekler… Ve daha endemik birçok bitki ve çiçeğin olduğu bu büyülü bahçede çocuklar gibi eğlendiğim; hatta kendimi kaybedip yemyeşil dik bir yamaçtan yuvarlandığım doğrudur 🙂 Hatta iki defa tekrarladığım da:)
Ben daha küçük bir kız cocugu iken babamın işletmecisi olduğu mekan Antalya’da Atatürk Kültür Parkı’ndaydı. Ve babam hafta sonları erkek kardeşimle beni bu parka götürürdü. Kardeşimle eğlenmek için o yamaçtan aşağıda doğru yuvarlandığımız günler dün gibi aklımda… Kahkahalarla gülerdik kendimizi bırakıp başımız donene dek yuvarlandığımız bu yamaçların sonunda!
Ne zaman sıkılsam, bunalsam gördüğüm bir rüyada da aynı o yamaçtan yuvarlandım hep senelerce gördüm aynı rüyayı ve rahatladım…
Tam da şimdi yıllar sonra yuvarlanabileceğim yeni bir yamaç bulunca nasıl mutlu olduğumu tahmin edin diye anlattım bu detayı…
İşte böyle güzel bir gündü…
Yeşil yün hırkamı ören canım Anneme ve bordo güneş gözlüğümü hediye eden Firmoo’ya sevgiler 🙂
Okuyucuya not: Sakın siz yapraklarda çimlerde yatıp yuvarlanayım demeyin. Çünkü ben bunun sonucunca tüm ensemi böceklere yedirmiş bulunmaktayım! Ve şu an tedaviye baslandı :(((((














Yorum Yok