Peki ya bizim dünyamızda işler nasıl? Sevilmeme, kabul edilmeme, kıyaslanma gibi egomuza meydan okuyan faktörlerden ötürü mü gruplara ayrılıyoruz? Yoksa menfaat, kıskançlık, hırs ya da üç kuruştan ötürü mü?
Ah biz. Biz var ya.
1. Sınıf , 2. Sınıf , 3. Sınıf; hatta sınıfı bile olmayan insanlar… Hani eşit şartlarda çıplak doğan ; üç kurussuz toprağa gömulecek olan insanlar.
Son zamanlarda en popüler konu. Blogger arkadaşlar arasında, is arkadaşları arasında, derneklerde, mahalledeki sitelerde bile. Her yerde bir sınıf, her yerde bir kaos, her yerde bir dedikodu ve her yerde üzerine kusulası bir sahtelik.
Kim gercekten yakın arkadaş kim sizi kullanıyor anlamak gerçekten zor.
Bir de çıkarları bir süreliğine uyuştugu için grup olma hevesi güden koyunlar. O koyunlar üzerinden gecinmeye çalışan amipler. Koyunları güden bi çoban. Hangisi yalancı çoban hangisi değil belli.
Aaa o mu? Şöyle kötüdür böyle kötüdür , kocasi şöyle; annesi boyle diye arkasından atıp tutan kadın sen tut yanına gelince ay en yakın aile dostu sanırsın ? Çocukları en yakın arkadaş; yedikleri ictikleri ayrı gitmez grup üyelerinin. Ama sonra küsülür arkasından atılır tutulur ne olacak cıkar catismasi sona erip yeni bir ortak çıkar soz konusu olunca yeniden grup kurulur ?
Çünkü grup kurmak bir ayrıcalıktır.
Çünkü insanlar statüye aşıktır.
Sahi, en yakın arkadaşı kendisinden statu olarak daha ileride diye poposunu yalarken; olduğu noktadan bir adım gerilemesi halinde hemen başka popo arayanlar. Siz hangi gruptasınız şu sıralar ?
Belli belirsiz göstermelik etiketler. Hepsi çok şık. Baksanız konuşsanız herkes çok haklı.
Ama yine de bu gruplasma olayı pek masumca değil ha ? Ne dersiniz ?



2 Yorum Var