Posts for kokucuk

Parfüm Atölyesi’nde Büyük Tecrübe

Tüm Yazılar - serap - Nisan 2, 2013

Sıkı durun şimdi : Muhteşem! Haz dolu bir deneyimi paylaşacağım sizinle!  Yeni doğan bir bebeğin, 2 yaşına dek bir  yetişkin kadar net göremiyor; duyamıyor olmasına karşılık; doğduğu an 120-140 farklı kokuyu ayırt edebilecek halde olduğunu biliyor muydunuz?  Dünyaya gözümüzü açtığımız an başlayan bir serüveni; insanoğlunu yeni kıtalar keşfetmeye, ekonomi kavramını oluşturmaya dek götüren, sonra hayatımızın her alanında biz nefes aldıkça var olan KOKU nun hikayesini anlatacağım size..  Vedat Ozan – ki bundan sonra kendisini Hocam diye nitelendireceğim; aslında tekstilci bir işadamı. Yoğun iş temposundan bir çıkış noktası olarak önce fotoğrafçılık; sonra da koku üzerine yoğunlaşmış. Mükemmelliyetçi bir adam. Zira fotoğrafçılıkta da ödülleri, yurt içi & yurt dışı sergileri bulunmakta. Tabi ki sanata ve derinliğe önem veren birinin, tüm dünyayı derinden etkileyen, değişime yönelten KOKU üzerine yoğunlaşmasına şaşmamak lazım…  Vedat Ozan’ı açık radyo dan tanıyanlarınız da vardır elbet.. Bu kadar bilgili ve kültürlü birinin yaptığı radyo programının ne kadar akıcı olabileceği hakkında eminim artık bir fikriniz vardır.. KOKU yu anlatış tarzı ve bizde bıraktığı etki kesinlikle çok lezizdi. Kendisini KOKUCUK’tan tanıyoruz 🙂                        Vedat Hoca’nın Gümüşsuyu’nda çok zevkli döşenmiş renkli bir atölyesi var. Burada parfüm yapmayı öğrenmeye başlamak isteyenlerle buluşuyor.                             Kabul etmek gerekirse coğrafya, tarih ve hayat bilgisi öğretmenimden öğrenmediğim kadar önemli bilgiler edindim. Bu atölyede. Ne alaka diyeceksiniz… Hepsi hayata dair notlardı… Ve ancak çok minik bir kısmını sizinle burada paylaşacağım   Eğitimin ilk kısmında kokunun önemini anlattı hoca. Hayır hayır.. Şöyle ruhu dinlendirir; şu burçlar şu kokuları kullanmalıdır tarzında ticari bir anlatım değil; mesela dünyada ilk anonim şirketin kokulu baharatlar nedeni ile kurulduğunu biliyor muydunuz? Ya da Japonların apokrin bezlerinin az olması sebebi ile tüysüz ve kokusuz olduğunu; Dubai’de çok tercih edilebilen bir kokunun Japonya’da kullanılamayacağını? Ama eminim bir bebeğin ağladığı zaman annesinin kucağına gittiğinde sustuğunu hepiniz biliyorsunuzdur. Neden peki?  Bebeğin plesenta sıvısı içinde alışık olduğu koku ile artık yeni ortamı olan dış mekan arasında bir bağ kurmasını sağlayan şey o koku.  İlk doğum anında geçirdiği doğum travmasını atlatmasını;  kendini güvende hissetmesini sağlayan bir koku anne kokusu olduğu için elbet… Bu nedenledir ki, annenin kucağına değil de annenin kokusunun sindiği bir gömleğini de verseniz o bebek susar..  Bir çok parfümün içeriğinde domates ya da kereviz  yaprağı olduğunu duymuştunuz? Ben de yen, öğrendim hatta domates kokusu ürettik o gün o atölyede. Kola kokusu, çilekli pamuk helva kokusu… Hepsi enfesti.. Ve hepsini o gün orada yaptık!  Eugenol karanfil kokusu 🙂  Ve gelelim Hayvansı Kokulara… Misk-i Amber kokusu , mis gibi koktu.. Mis gibi.. Bu tanımlamaları duydunuz değil mi? Ya da parfümlerin içeriğinde yer alan Misk, Amber ya da Civet gibi terimlere aşinasınız.. Peki bunların hayvansı koku olduğunu biliyor muydunuz?  Peki, bunu da biliyorsunuz varsayalım… Bu kokuların hayvanların neresinden nasıl üretildiğini? =&0=& Bu minicik numunelikte gördüğünüz gerçek bir MİSK. Türkiye’de bir örneği daha var mı emin değilim. Zira Hocanın özel kadife kutusundan çıkan 3 farklı hayvansı kokudan ilkiydi ve çok değerli olduğu kesindi.. Peki MİSK neydi? Arkadaşlar MİSK, Sibirya, Nepal bölgesinde yetişen ve artık nesli tükenmeye yüz tutmuş bir tür geyikten çıkan bir koku. Misk geyiğinin idrar kokusunun çok güzel olması ile dikkat çekmiş ve bulunmuş bu koku. Geyiğin testislerinin üzerinde yer alan bezeden çıkan bir madde.  Cennet kokusu olarak özdeşleştirilen MİSK in bir geyiğin üreme organından üretilmesine şaştınız değil mi? Ben de.. Ama şaşkınlığım bununla kalmadı tabi ki..

=&1=& =&2=& =&2=&

Hayvansı kokuların kadın parfümünde muhteşem etki yaratan sabitleyici kokularından Ambere geldi sıra..   Amber, İspermeçet Balinasının sindiremediği ve ağzından ya da anüsünden okyanusa geri bıraktığı atığın yıllar sonra karaya vurması ile keşfediliyor. Tahmin edersiniz ki bu da maddi değeri oldukça yüksek bir atık!

 CİVET

3. tür hayvansı kokumuz da Civet. Evet bu da kulağa pek hoş gelmeyen bir şekilde üretilen bi madde. Civet kedisinin korktuğunda ya da heyecanlandığında salgıladığı bir salgı. Zavallı kediciğin bu salgıyı cıkarması için türlü hallere girdiğinden şüphem yok. Evet hayvansı kokular boyle alkolle çözeltilmeden koklandığında çok da muhteşem kokmuyorlar. Hatta nasıl üretildiğini öğrendiğimde bana fazlaca iğrenç bile gelmişti.Ancak bir iki defa daha kokladıktan sonra güzel olduğunu düşünebildim.  Aslında bu olayın ilginç bir yanı da şu ki; hakikaten hayvanların dışkısı olan kokuları kendi kokularımızı bastırsın diye kullanıyoruz.. Çok ilginç..

Güzel bir haber :

Artık bu kokuların özellikle de miskin sentetik olarak üretilmesi

Devamını Oku
Bu sitede kullanılan her türlü yazı, içerik ve görsel malzeme Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve Türk Ceza Kanunu kapsamında korunmaktadır. Bu blogdaki hiçbir içerik, kısmen ya da tamamen, önceden izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.
Serap Oğuz Tan ©2016 - Tüm Hakları Saklıdır.

Web Tasarım