Akşam saatlerinde asansör bizim katta durunca sesini duyardım.. Asansörün hemen yanındaki daireydi bizimkisi.
Adımlarını duyardım. İki adım, kararlı ve net. Sonra derdim bu o..Kapıyı çalacak şimdi.
Ardından zil çalardı ve o içeri girerdi..Elleri kolları dolu…Sevdiğim meyvelerden almış bana..Ve anneme de evin ihtiyaç listesini…
Babam girerdi içeri… Elinde taşıdığı poşetin haricinde yüreğinde taşıdığı sevgiyi doldururdu evin içine…
Güven verirdi onun evde olması bize. Asla sırtımız yere gelmez o varken; bilirdik..
Sert mizaçlı bir adamdı. Gören çekinir, saygı duyardı.. Ama hayatımda tanıdığım en duygusal adamdı.
Bazı geceler geç gelirdi.. O geceler evin içinde anason kokusu olurdu..O kokuyu sevmezdim pek.. Annem de sevmezdi.. Aslında babam o geceler daha duygusal; daha bi BABAM olurdu kanımca.. Kızdığı ya da onu etkileyen bir konu varsa onu konuşurdu tüm gece.. Üzülürdüm ama anason kokusuna değil; onu birilerinin böyle üzebilmesine hem şaşırır hem üzülürdüm..
Sonra erkek kardeşimle, odalarımıza çekilir uyurduk.. Annemle sabah kahvaltılarını hazırlarken aklım hep pembe rüyalardaydı.. Benim yuvam nasıl olacak, benim kocam nasıl olacak diye içimden geçirir türlü hayaller kurardım.. Annemin dalgın hallerine aldırış ederdim elbet ama aşka yorardım.. Ne babannemin tatlı dırdırları; ne akşamdan kalan buruk anason kokusu olamazdı onu üzüp, düşündüren… Ya da çocuk aklı ile, olmamalıydı.. Daha tatlı bişi olmalıydı benim çevremde dönüp dolaşan dünya…
Güçlüydük.. Çocuklar güçlerini, dürüstlüklerinden alırdı.. Saflıklarından, masumiyetlerinden alırlardı… İşte oradan gelirdi gücümüz..
En büyük heyecanımız, oyunumuz bitse; yenisinin başlayacağını bilmekti..
Bir bebeğim vardı adı Meral, plastik bir bebekti.. Barbielerimden de çok Meral’i severdim. Bir de biyeleri pembe olan sarı kıyafetli minicik kel bir bebeğim vardı; adı Mahmut’tu.. Onlarla oynamayı daha çok severdim. Mahmut’un yanında kocaman kalan Meral’e kıyafetler dikmek kolay ve zevkliydi. Babası terzi bir arkadaşım vardı, Ebru. Ebru’yla evde oturup babasından arta kalan kumaşlarla değişik kıyafetler tasarlar dikerdik bebeklerimize. Ben hem Meral’i hem de isimsiz Barbielerimi giydirirdim..
Hani bıraksanız saatlerce acıkmadan susamadan oyuncakları ile oynayan kız çocukları var ya; ben de onlardandım..
Bir kafesin içinde büyüdüm senelerce.. Annemle çarşı pazar gezerek, okulumdaki arkadaşlarımla yakın dostluklar kurarak, fazlaca hassas duygu düşüncelerimle, derin bir genç kız olana dek büyüdüm…
Bir kız kardeşim oldu, onu büyüttüm bir kaç yaş..Kendimi gözden geçirdim büyümeye ç-Alışırken..
Büyüdükçe gördüm ki, yaşadığımı sandığım dünya o güne dek hep benim çevremde dönmüş.. Gördüm ki; sıra artık benim dönen bu dünyanın peşinde koşmama gelmiş…
İlk Aşklar..İlk Hayal Kırıklıkları…İlk yol ayrımları… 2000 li Üniversite Yılları… Yuvadan ayrı kalacak yeni bir yaşama bebek adımları…
Hepsi yeni açılacak sayfaya dökülen ilk göz yaşlarıymış…
Hem çok neşeli, hem çok duygusal… Akan hayata yetişme çabası…
Bilmiyorum bana bu satırları yazdıran ne… Babamı, annemi, kardeşlerimi özlemem mi.. Yoksa yeni bir sayfa daha açmak istemem mi.. Ya da yakın çevremden, arkadaşlarımdan son zamanlarda duyup yaşadığım ortak duygu bloklanmaları mı…
İyiyim.. Ama ne bileyim işte bu aralar böyleyim…






40 Yorum Var
Cnm benim Eline, Yüreğine , sağlık ne güzel kaleme alıp dile getirmişsin özlemini iyiki varsın ….
Nurcuğum canım benım..sen de ıyı kı varsın kuzucuğum..
Canım benim eline , yüreğine sağlık nasıl güzel dile getirmişsin özlemini iyiki varsın …
Canım ne güzel dile getirmişsin kelimelerin ile özlemini iyiki varsın … Bir insan bu kadar güzel anlatır özlemi …
o kadar özlemişim ki bebeğim..Anlatmışım boyle..canım benım, teşekkürler!
zaman zaman oluyor böyle duygu patlamaları, yazarak rahatlamaya çalışıyor insan. bazı şeyleri biriktirmenin yada birkaç olumsuz olayın üstüste gelmesi sonucu ortaya çıkıyor bende genelde. hayatın eskisinden daha zor, daha savaşcı olduğunu anladıkça geçmişinde ki daha saf daha temiz günlere sığınmaya çalışıyorsun. ama öğreniyoruz karşımıza çıkan her durum ile anlaşmayı ve yaşamayı. sonra geçip gidiyor bu sıkıntılı günler yada rutinimiz haline dönüyor
ne kadar da güzel anlatmışsın duygularımı canım.. sanırım ne kadar mücadeleci bi kimliğe sahip olursak olalım bazen artık istemiyorum-yoruldum demek istiyoruz..
Özlediğin bir şeylerin olması, güzel anılar biriktirmiş olman bunlar çok güzel şeyler, herkes buna sahip olamaz. Özlemişsin babanı, anneni, okul yıllarını.. Şu an ki yaşamında çok yoğun düşünceler içerisinde olabilirsin ve çocukluğundaki o hayat kaygısı olmadan yaşadığın, gözlerinden yaş gelene kadar güldüğün günlere özlem duyuyor olabilirsin. Yani bu benim hissettiğim, ben de çocukluğumu özlüyorum ayrıntılarına kadar bazı anları yeşertmeye çalışıyorum.
ah..çocukluğumuz.. o guzel gunler ozlenmez mi..doğru sozlerınde cok haklısın canım..su an yoğun dusunce/duygular ıcındeyım ve onun yoğunluğu ile gecmısın sefkatıne sarılıyorum..
çok güzel bir yazı olmuş sonuna kadar okudum cnm. bazen herşey üstüste gelir insanın hayatında. ve artık bi noktada insan dışavurmak ister sanırım böle bişi durumun. yeni bir sayfa bi bebek olabilir mi acaba 🙂
Selmacığım, canım benım cok tesekkurler..Şimdilik o yenı sayfada bebek yok ama zaman neyı gosterır bılemıyorum 🙂
ne güzel yazmışsın canım benimm.. ben de hep yaşadığım kötü şeylere değil de bitmiş olan güzel şeylere üzülürüm. bi daha o zamana dönemeyecek olmak beni çok üzer.. ama daha güzel günlerin bizi beklediğini düşünüp umutla yaşamak da ayrı bi tatlı..
Biten guzel gunlere uzuluyor ınsan hatta hemen ardından hıc beklemedıgın mutsuzluklar gelınce az once gercekten mutlu muydum sorgulamasına gecıyor beden..
Bilmiyorum ki Alice'm, umut olmasaydı ne yapardık..sevgilerimle,
yoksa yoksa benim yüzümden miiiii :((( üzülme serabım noluuur 🙁
Hamideciğim, senın yuzunden dıyemem bebegım o nasıl soz..ama sana da cok uzulduğum; erkekleri , ilişkileri gözden geçirdiğim doğrudur..
sen de uzulme canımm nolurr…
bizi niye böyle bir duygusallık sardı buara ben de anlamış değilim kuzukulağım 🙁
Lodostandır kuzukulağım.. Lodostan ..
Çocukluktan gelip, genç kızlığa yükselen; kadınlığa doğru şiddetlenen Lodos savuruyor bizi sanırım..
Çok güzel yazmışsın canım.Yazın da herkesin yüreğine dokunan bir nokta var.Hepimiz saf,masum çocukluğumuzu özlüyoruz.
Kelebeğim, değil mi.. Mutlu bir çocukluk sahip olunası en değerli mirasmış..Onu öğrendim..canım..çok teşekkürler,
uzun zamandır böyle geçmişe gitmemiştim canım yazdıklarında herkesten bir şeyler var geçmişi özlemle anmak bazen hüzünlü ama mutlu oluyorum ben düşündükçe hep 🙂
Boşnak Kızım, canım..Hepimiz hüzünlenip; hepimiz neşe duyarız ya hayat işte..Hepimiz de tıpkı bu satırlarda / satır aralarındaki gibi sarılırız geçmişimize.. Sanki geçmiş hep bugünden daha iyiymiş gibi anımsarız..Gelen gideni aratır felsefesi mi acaba:/ Kesinlikle ben de huzur doluyorum geçmişi andıkça..
mükemmel resimler cnm!
Missyciğim canım cook teşekkürler..
El traductor no me deja disfrutar del todo, de tus palabras…pero creo que hay mucho sentimiento en este texto!!!
Las fotos son hermosas y esos ojos muy profundos y expresivos…
Gracias por tus bonito comentario!
Besos, desde España, Marcela♥
Me querido Marcela! Muchas Gracias por comentario!Estoy teniendo el mismo problema.Empecé a aprender español,Estoy recibiendo ayuda en el traductor mismo tiempo 🙁
En esta línea, que cuenta la historia de la aspiración /niñez nostalgia..
Besos y abrazar desde Turquía, Serap ♥
Serapcim, ne guzel icini dokmussun burada. Nostaljik bir insan olarak eskileri dusunmeyi, hatirlamayi ben de cok severim. Anneme anlattiririm benim unuttugum noktalari : ) Hep nostaljiktim ben, hatta lise zamanlarinda elektrikler cok kesilirdi, mum isiginda yapacak cok bir sey olmadigindan 4lu cekirdek ailemiz otururduk, ben baslardim eskiden hatirladigim seyleri anlatmaya, anneme sora sora o kismi nasildi diye diye : ) Neyse uzattim cok, resmine bayildim, farkli efektlerle ayni resim cok guzel olmus : )
İnanamıyorum yaa.. Canım biliyor musun aynı anlar geldi gözümün önüne..En küçük anlarımı anımsadığımda, elektrik kesinlince gaz lambasını yakmıştık..O duygu bana cok özel gelmişti..Sanki masallar anlatılmalı sanki, derinlere dalmalıydık.. Biraz büyüdükçe mum yakıldığını gördüm elektrik kesintisinde.. İşte o zaman ben de gölgelerle oynar, anne-babama sorular sorardım..
Ne uzatması, sen banaa bak asıl..Anlatacak ne çok şeyimiz var aslında..
Eline, diline sağlık canım.. opuyorum cokça!
ne kadar hoşuma gitti bu yazı bilsen biraz hüzün de olsa arada hatırlamak insana iyi geliyor, ah o çocukluğumuz acı tatlı anılarımız, geçmişi unutmak mümkünmü, bizden yeni bi biz yapan odur aslında, aynı hataları tekrarlamamak, ders çıkarmak, tecrübeler, inançlar, zaaflar, hedefler…önemlidir çok önemli..
canım ceciliam..Insan yıllar gecıp artık kronikleşen yaşamında nefes alacağını anladıkça geçmişe kacmak ıstıyor..tabi ki ders alarak bır gecen andan; tabi ki daha emin adımlarla yaşamak..
sevgiler canım!
You look really great in these shoots! Happy Thursday!
Come back soon to visit on Cosa Mi Metto???
Last day to win a red dress identical to the one Miranda Kerr wore!!
Many Thx my dear Fabrizia:) I visit you for everytime 🙂
Many Thnx Fabrizia 🙂 Happy Thursday to you 🙂 I visited you also today 🙂 And i joined your competition 🙂 I hope i'll be the winner:D loved to red one 🙂
hüzünlendirdin beni de..pişman olmadan daha sağlam adımlarla önümüze bakmalı. en azından ben öyle yapmaya çalışıyorum. bu arada blogumla epeydir arayı soğuttum instagramda daha aktifim aslında bcfashionblog_ kullanıcı adımdan varsa hesabın takip et beklerim. bloga da sağlam bir dönüş yaparım kısa zamanda söz=) opüyorum cok
Canım, yeni postunu gorunce cok mutlu oldum! IG de zaten hep takıpcınım:)) opuyorum ben de kocamann!
blogunuzun en yeni takipçisiyim bende beklerim:)
http://modavekokina.blogspot.com
Hoşgeldiiin 🙂 Tabi ki gelirim hem gelirimmm! sevgiler!
serapcım ne güzel anlatmışsın daha devamı yokmu diye baktım aşağı inan ki.hepimizin yaşadığı duygular bizden yani..bu arada seni blog listeme ekliyorum ama bir türlü görünmüyorsun o zaman yeni postlarını kaçırıyorum.neyse çözerim bir şekilde canım seni çok öpüyorum
canım Edacığım..Çok teşekkürler içten yorumun için..Canım neden olmuyor acaba:( Oysa normalde eklenebılıyor.Acaba blogrollune ekleyebılecegın blog sayısı doldu mu :/
opuyorum senı cokca sevgıler!
bu arada sanırım sayı dolduğu için böyle oldu azaltıp deneyeceğim canım
Okudukça kendimi buldum, kendimi buldukça okudum.. Ben de ailemden uzağım ben de hala en büyüğünden özlem yaşarım, hala çocukluğumu özlerim.. Bazen düşünüyorum büyümek mi bunları düşündüren yoksa düşünmek mi büyüten..